Gelelim reçelimize, hepimiz yapıyoruz kışa hazırlık olarak. Altınolukta tüm yaz boyunca hatta eylülde dahi çilek bulabilirsiniz. Özelikle sonbaharda köylüler kendi mahsullerini toplayıp sepetlerde satıyorlar. Mis gibi kokyor bu çilekler, eve gelince yesem mi, pasta mı yapsam ,reçel mi yapsam karar veremiyorum. Ben çileği hemen tüketmekten yanayım ,mümkünse aynı gün, dolapta bekleyince güzelliği bozuluyor. Bu sepetdekiler de reçel yaptıklarım.
Malzemeler :
- 1 kilo çilek
- 1 kilo toz şeker
- yarım limon suyu
Yapılışı:
- Derince kabınızı ağzına kadar suyla doldurun. Çilekleri içine dökün, saplarını dikkatlice koparıp kevgirde süzdürün.
- Çileği pişireceğiniz tencereye alın, üzerine şekeri dökün. (Ben genellikle bu işi sabah yaparım, akşama kadar şeker erimiş oluyor, akşam da pişiriyorum.)
- Şeker eriyince ocağın altını açın, kısık ateşte ara sıra tahta kaşıkla karıştırarak kaynama noktasına gelmesini bekleyin. Bu aşamada limon suyunu ekleyin, bir kaç dakika kadar bekleyin, ocağın altını kapatın.
- Ilınınca kavonozlara aktarıp tüketiceğiniz zamana kadar ışık almayan bir ortamda bekletin.
Sabah reçeli sulu buluyorsam, ( ben biraz yoğun olanını seviyorum) yayvan bir kaba alıp üzerine tülbent örtüp , bir kaç saat güneşlendiriyorum.
Altıoluğun mis kokan dağ çilekleri..........Yazın bitmesine en çok üzüldüğüm pazarın canlı renklerinini kaybolması, benim kırmızılarımın yani çileklerin, domateslerin, kirazların yerini başka renklere bırakması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder